Ana SayfaMakaleDuanın Kabulu İçin

Duanın Kabulu İçin

İmam Gazâlî, İmam Nevevî ve bir çok İslam Âlimlerimiz yazdıkları eserlerinde, duanın kabulü için bazı şartlar sıralamaktadırlar. Hepsinin özeti mahiyetinde Resüli Ekrem Sallellahu aleyhi ve sellemin hadisi şerifleri vardır, onlardan bir tanesi de Emri bil ma’ruf ve nehyi anil münkerin önemini bildiren şu hadisi şeriftir: وعن حذيفة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال والذي […]

İmam Gazâlî, İmam Nevevî ve bir çok İslam Âlimlerimiz yazdıkları eserlerinde, duanın kabulü için bazı şartlar sıralamaktadırlar.

Hepsinin özeti mahiyetinde Resüli Ekrem Sallellahu aleyhi ve sellemin hadisi şerifleri vardır, onlardan bir tanesi de Emri bil ma’ruf ve nehyi anil münkerin önemini bildiren şu hadisi şeriftir:

وعن حذيفة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال
والذي نفسي بيده لتأمرن بالمعروف ولتنهون عن المنكر أو ليوشكن الله عز وجل أن يبعث عليكم عذابا من عنده ثم تدعونه فلا يستجاب لكم
رواه الترمذي

Huzeyfe -Allah ondan razı olsun- Ressülüllah sallellahu aleyhi ve sellemin şöyle buyurduğunu nakletti:

Nefsim kudret ve tasarrufunda olana (Allah’a) yemin ederim ki,  ma’rufu (Allah ve Resülü tarafından tanınan, kabül edilen) kesinlikle emredeceksiniz, münkerden de (Allah’ın ve Resülünün tanımadığı, kabül etmediği) kesinlikle İnsanları sakındırıp engel olacaksınız ya da Allah kendi tarafından hemen, hızlıca üstünüze bir azap gönderecektir. Bundan sonra siz ona(Allah’a) dua edeceksiniz de size cevap verilmeyecektir/duanız kabül edilmeyecektir. (İmam Tirmizî rivayet etti)

Emri bil ma’ruf demek:

Allah’ın ve Resülünün emrettiğini, tanıdığını, kabül ettiğini, Kur’an-ı Kerimde ve Sünneti Nebeviyyede var olanı, İslamda yeri olanı hem kendimize hem de başkalarına emretmek demektir.

Nehyi anil münker demek:

Allahın veResülünün tanımadığını, kabül etmediğini, çirkin bulduğunu, Kur’ani Kerimde, Sünneti Nebeviyyede, İslam dininde yasak edilenleri yasaklamaktır.

Emri bil ma’ruf ve nehyi anil münker Farzdır, ellidört farzdan birtanesidir.

Bu bir mahalle baskısı değildir.

Bu Başkasının hürriyetine müdâhale etmekte değildir.

Bu kişilerin ve toplumların kendilerini ve kendi geleceklerini koruma ve savunma görevidir ve herkesin yetkisi ve sorumluluğu ölçüsünde vazifesidir.

Uygulama makamında olanlar bunu uygulamalı olarak yapar, bazıları sözlü olarak yapar, bazıları da içinden yapar, yani bir kötülük, bir günah yapıldığını gördüğünde kalbi ile buğzeder, o günaha katılmaz.

Aksi olursa Allah’ın azabı sadece günah yapanlara değil, bana mı düştü diyerek, karışmayanlara da iner, o zaman dualar da kabül edilmez.

اللهم افتح لدعائنا ابوابك
اللهم افتح علينا ابواب سمائك
اللهم افتح علينا ابواب رحمتك وفضلك
اللهم افتح علينا ابواب مساجدك
اللهم افتح علينا ابواب رزقك وبركاتك

Allah’ım dualarımıza kapılarını aç
Allah’ım göğün kapılarını üzerimize aç
Allah’ım rahmet ve lütuf kapılarını üzerimize aç
Allah’ım mescitlerinin kapılarını bize aç
Allah’ım rızık ve bereket kapılarını üzerimize aç.
Âmîn.