77: Elçilerimiz Lut’a geldiğinde onların yüzünden fenalaştı, eli ayağı dolaştı ve «Bu, çok çetin bir gündür!» dedi.
78: Kavmi ona zıpır zıpır koşup gelmişlerdi, bundan önce de kötü kötü işler yapıyorlardı. Lut: «Ey kavmim, işte kızlarım, onlar sizin için daha temiz; Allah’tan korkun da beni konuklarım arasında rüsvay etmeyin, içinizde aklı başında bir adam yok mu?!» dedi.
79: Kavmi: «Herhalde bilirsiniz ki, bizim senin kızlarında hiçbir hakkımız yoktur ve sen bizim ne istediğimizi pekala bilirsin!» dediler.
80: Lut: «Keşke benim size karşı bir kuvvetim olsaydı veya çok sarp bir kaleye sığınabilseydim!» dedi.
81: Elçiler: «Ey Lut, emin ol, biz Rabbinin elçileriyiz; onlar sana ihtimali yok el uzatamazlar, sen hemen ailenle gecenin bir bölümünde yola çık. İçinizden hiçbir kimse geri kalmasın, ancak karın hariç; çünkü onlara gelen felaket ona da gelecektir. Haberin olsun, onlara va’dedilen zaman sabahtır, sabah yakın değil mi?» dediler.
82: Emrimiz geldiğinde, o memleketin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş istif taşlar yağdırdık.
83: Rabbin katında damgalanmıştı ve bunlar zalimlerden uzak değildir!