Tefrit, aşırı hoşgörü göstermek ve her şeyi mubah saymak demektir.
Yani dinin koyduğu sınırları gevşetmektir.
Haramları helal görmeye kadar varan bir gevşekliktir.
Tarihte bu anlayışın örneği Karmatîlerdir. Onlar yemek, içmek, nikah, boşanma gibi konularda neredeyse hiçbir yasağı kabul etmemişlerdir.
Günümüzde bu anlayış, “Kur’an Müslümanlığı” adı altında yeniden ortaya çıkmıştır.
Bu kişiler, sadece Kur’an’a bağlı olduklarını söylerler.
Hadis ve sünneti reddeder, Resûlullah’ın (s.a.v.) din adına hüküm koyamayacağını iddia ederler.
Bazıları, Kur’an’da yalnızca “hınzır” kelimesinin geçtiğini, bunun domuz anlamına gelmediğini iddia ederek, dolaylı biçimde domuzun da haram olmadığını savunmaktadırlar.
Ayrıca, “Kur’an’da açıkça yasaklanmayan her şey helaldir” diyerek, köpek, kedi, çakal, fare gibi hayvanların da yenebileceğini söylerler.
Bu tutum, İslam’da haram–helal ölçüsünü kaldırmak anlamına gelir.
Dolayısıyla tefrit, dinin özünü sulandıran aşırı gevşekliktir.