Resûlullah (صلى الله عليه وسلم)’a salât ve selâm getirmek.

Yabancı ve yerli oryantalistler, Resûlullah (صلى الله عليه وسلم)’a salât ve selam getirmezler.

Getirmemek için “salât” kelimesinin manasını değiştirerek, kelimelere hiç alâkası olmayan anlamlar yüklerler.

Aynen Tevrat’ı ve İncil’i tahrif edenler gibi.

Tevrat’ı ve İncil’i tahrif edenler, var olan bazı metinleri çıkartıp, olmayan bazı şeyleri ilave ediyorlardı. Ayrıca onlar, kelimelerin manalarını değiştirerek de kitapları tahrif ediyorlardı.

Şimdi aynısını Kur’an-ı Kerim’e yapmak isteyenler var.

Resûlullah (صلى الله عليه وسلم)’a, her Müslüman’ın başta bir kere salât ve selâm getirmesi ittifakla farzdır ve mü’min olmanın gereğidir.

Ondan sonra da, adı anıldığı her seferinde salât ve selâm getirmek bazılarına göre vâcip, bazılarına göre müstehaptır, yani sünnettir.

Bizler, kendimizi mecbur sayarak, adı zikredildiği her seferinde Resûlullah (صلى الله عليه وسلم)’a salât ve selam getirelim. Hatta onu kendimiz anarak ortamı hazırlayalım ve Salât ve Selam getirelim.

Getirelim ki, hem sevap kazanalım, hem şefaatine tâlip olalım, hem de bazı kişi ve zümrelerin izinden gitmediğimizi herkese ispat edelim.

Zira, Allah (جل جلاله)

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّبِعُوا خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِۜ
وَمَنْ يَتَّبِـعْ خُطُوَاتِ الشَّيْطَانِ فَاِنَّهُ يَأْمُرُ بِالْفَحْشَٓاءِ وَالْمُنْكَرِۜ
وَلَوْلَا فَضْلُ اللّٰهِ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَتُهُ مَا زَكٰى مِنْكُمْ مِنْ اَحَدٍ اَبَداًۙ
وَلٰكِنَّ اللّٰهَ يُزَكّ۪ي مَنْ يَشَٓاءُۜ وَاللّٰهُ سَم۪يعٌ عَل۪يمٌ
‏
“Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, muhakkak ki o, edepsizliği (yüz kızartıcı suçları) ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah’ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse asla temize çıkamazdı. Fakat Allah dilediğini arındırır. Allah en iyi işiten ve en iyi bilir.” (Nûr 21) buyurmaktadır.

Ve gene:

‎إِنَّ اللَّهَ وَمَلَائِكَتَهُ يُصَلُّونَ عَلَى النَّبِيِّ
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا صَلُّوا عَلَيْهِ وَسَلِّمُوا تَسْلِيمًا

Allah ve melekleri, Peygamber’e çok salat ederler / salavât getirirler. (Allah rahmet eder, Melekler istiğfar ederler) Ey müminler! Siz de ona salavât getirin (sizde ona dua edin) ve tam bir teslimiyetle selam verin.” (Ahzâb 56) buyuruyor.

Aynı zamanda bu emri de yerine getirmiş olalım.

اللهم صل علي سيدنا محمد وعلي آل سيدنا ونبينامحمد