İmam A’zam Ebu Hanife (rahmetullahi aleyh) Akılcı değildi.
Kur’an-ı Kerim’i ve Sünnet-i Nebeviyyeyi anlamak için aklını çok iyi kullanan bir Dâhî idi.
Aynı ölçüde takva sahibi bir Müctehid idi.
Bundan dolayı, akranları hep onun gölgesinde kalmıştı.
Bunun için Mezhebi, İslam Coğrafyasının yaklaşık yüzde seksenine yayılmış, pek çok seveni olmuştur.
Bundan dolayı haset edenleri de çok olmuştur.
Bugünkü aleyhtarlarının yırtınmaları da hasetliklerindendir.