Üreticinin (müstahsilin) mahsulünü tüccara emanet (vedîa) olarak teslim etmesi câizdir.
Ancak:
O mahsulü teslim alan Tüccar bunu satamaz. Çuvalından çıkarıp başkasının mahsulünün üzerine boşaltıp karıştıramaz. Çuvalları ile birlikte o mahsulü, müstahsil satıncaya kadar tüccarın koruması gerekir.
Müstahsil, istediği zaman mahsulünü geri de alabilir.
Tüccar, ancak satış işlemi yapıldıktan sonra, o mahsulü başka bir tüccara veya fabrikaya satabilir.
Bu esnada, tüccarın bir kusuru, bir ihmali olmadan bu mahsul çürüse veya çalınsa, tüccar bu ürünü tazmin etmek zorunda değildir.
Tüccar, mahsulü korumakla mükelleftir.
Bundan dolayı o mahsulü satıp ondan para kazanması helâl değildir.
Peki çare nedir?
Çare, bu uygulamanın adını, akdin şeklini değiştirmektir: Emanet (vedia) olarak değil de, mahsulü tüccara ödünç (karz) olarak vermek gerekir.
Müstahsil, mahsulünü tüccara ödünç (karz) olarak verdiği zaman, o mahsul tüccarın tasarrufuna geçmiş olur.
Bu durumda, tüccar o mahsulü çuvallarından başka yere boşaltır, isterse satar. Dilediği gibi kullanır.
Mahsul çalınsa veya çürüse tüccardan gider. Müstahsilden gitmez.
Zira Müstahsil “ödünç (Karz) olarak” vermekle bütün sorumluluğu tüccarın üzerine devretmiştir.
İlerleyen zamanda dilerse mahsulünü kilo ile geri alır.
Dilerse hesabını görür, parasını alır.