Ana SayfaMakaleSünnet İnkarcılığı ve İnkarcıların Asıl Hedefleri

Sünnet İnkarcılığı ve İnkarcıların Asıl Hedefleri

Hadisi şeriflerin, sahih olanını sahih olmayandan ayırmak, kendi sahasında teknik bir konudur. Bu konuda uzman olanlar, sahih olanları diğerlerinden ayırabilir. Konunun uzmanı olmayanların, “bazı hadisler sahih değildir” demelerinin, Hadis Usulüne göre hiçbir kıymeti yoktur. Bir Hadis-i Şerif’in sahih olup olmadığında tereddüt edenler, bu konunun uzmanına sormalıdır. Kendi kendine “sahih değildir” demek, insanı büyük yanlışlara götürür, […]

Hadisi şeriflerin, sahih olanını sahih olmayandan ayırmak, kendi sahasında teknik bir konudur.

Bu konuda uzman olanlar, sahih olanları diğerlerinden ayırabilir.

Konunun uzmanı olmayanların, “bazı hadisler sahih değildir” demelerinin, Hadis Usulüne göre hiçbir kıymeti yoktur.

Bir Hadis-i Şerif’in sahih olup olmadığında tereddüt edenler, bu konunun uzmanına sormalıdır.

Kendi kendine “sahih değildir” demek, insanı büyük yanlışlara götürür, Allah korusun.

Mezhep ayrılıklarının Hadis-i Şeriflerden kaynaklandığını söylemek hem yanlış hem de büyük haksızlıktır.

Bugün İslam adına baş kesenler için “Hadisler yüzünden bunu yapıyorlar” diyenler, hem cahillik yapıyorlar hem de ahlaksızlık yapıyorlar.

Bu baş kesenler, yaptıkları işi doğrudan doğruya Kur’an-ı Kerim’in Maide Suresinin 33. Âyet-i Kerimesine dayandırıyorlar ve doğru bir iş yaptıklarını iddia ediyorlar.

Birileri yaptıkları cinayetleri Âyet-i Kerimelere dayandırırsa, O Âyet-i Kerimeleri Kur’an-ı Kerim’den çıkarıp atacak mısınız.

Böyle saçmalık olur mu?

Zaten İslam düşmanlarının hedefi, önce Hadisi şerifleri gözden düşürerek yok etmek, sonra da sırayı Kur’an-ı Kerim’e getirmektir.

Biliyorlar ki Kur’an-ı Kerim’in etrafındaki koruyucu unsurlar:

1- Sünnettir / Hadis-i Şeriflerdir.

2- Müçtehit İmamlardır.

3- Ehli Sünnet Âlimleridir.

4- Bunların hepsini ayakta tutacak olan yönetici kadrodur ki Resülüllah buna “İmam” demektedir.

İmam (Ebu Bekir R.A.) olmasaydı Kur’an-ı Kerim yazılmazdı.

Ondan sonrakiler olmasaydı, Kur’an-ı Kerim uygulanmaz ve bugüne gelemezdi.

Bugün, elimizde bozulmamış bir Kur’an-ı Kerimimiz varsa, bu dört unsurun var olmasına borçluyuz.

İşte İslam düşmanları bunun hesabını iyi yapmış, içimizden satın aldıkları uşaklarını, bunun için başımıza musallat etmişlerdir.

Müçtehit İmamlarımızı ve Ehli Sünnet Âlimlerimizi gözden düşürerek, Hadisi şeriflere şüphe düşürerek devam eden bu kişiler siyasi otoriteyi de ikna edebilirlerse, Kur’an-ı Kerim’in üstesinden gelmek onlar için çok kolay olacaktır.

Onun için diyoruz ki:

“Sahih Sünnet, Kur’an-ı Kerim’in Tefsiridir, özellikle ibadet, muamelat, ahkama taallük eden Âyet-i Kerimeler, Sünnet / Hadis-i Şerifler olmadan doğru anlaşılamaz”

Sahih Sünnetsiz Kur’an-ı Kerim’i anlatmak, Kur’an-ı Kerim’i tahriftir / Kur’an-ı Kerimi bozmaktır.

Şerlerinden Allah muhafaza eylesin.