Ana SayfaFetvaYazılı Fetvaİmam Nikahi ve Hükümet Nikahı

İmam Nikahi ve Hükümet Nikahı

Hocam size bir kaç sorum olacak. İlk sorum imam nikahı şart mı?? Yani kişiler hükümet nikahı yaptığında, Allah katında evli sayılmazlar mı, mecbur imam nikahı da yapmak zorundalar mı?? İkinci sorum boşanma hakkında.. Eger hükümet nikahı yetmiyorsa, yani imam nikahı şartsa ayrılmak nasıl olacak?? Ozaman evli çiftler, dinimizce uygun olan Talak'ı yerine getirmek zorundalar mı?? Eğer hükümet nikahı yetiyorsa, imam nikahına gerek yoksa, çiftler nasıl geri bir araya gelebilir?? Hocam üçüncü sorum.. Öbür iki soruyu sorma sebebim de bu soru zaten.. Ben kendim Hollanda'da yaşıyorum.. Bu ülkede boşanmış olanlara dul maaşı bağlıyorlar, veyahut yeterince geliri yok diye devlet maaş yardımı yapılıyor. Bu durumdan yararlanmak isteyen evli çiftler kağıt üzerinde ayrılıyorlar ama halen aynı evde yaşamaya devam ediyorlar.. Eğer imam nikahı şartsa bunlar hiç ayrılmamış sayılıyor, sadece devleti dolandırdıkları için haram para yiyor mu oluyorlar?? Ama yok eğer hükümet nikahı yetiyorsa, ve kağıt üzeri boşanmış olunca Allah katındada boşanmış sayılıyorlarsa, bu iki insanın aynı evde yaşaması yanlış / haram degil midir??

1. İmam Nikahı (Dini Nikah) yapmak şart mıdır:

Nikah, dini bir akitdir. Aynı zamanda bir ibadettir. Bütün ibadetler Allah için yapılır. Evlilik akdi de Allah için olmalıdır. Bu itibarla, nikahın dini bakımdan olması gereken şartları vardır. Bu şartlar mutlaka yerine getirilmelidir. Bu şartlardan bir tanesi mehirdir.

Mehir, evlenecek olan eşlerden kocanın, eşi olacak hanıma, razı olacağı miktarda altın, para veya eşya türünden şeyleri taahhüt etmesidir. Bu tamamen peşin olabilir, tamamen veresiye olabilir veya bir kısmı peşin, bir kısmı veresiye olabilir. Şayet unutulur veya ihmal edilir de, bu mehir söylenmezse, o zaman eş olacak hanımın ailesinden evlenenler için ne kadar mehir takdir edilmişse, aynı ölçüde mehir ödemek gerekli olur.

Diğer bir şartı; İcap ve Kabuldür. Yani bir tarafın evlenmeyi teklif etmesi, diğer tarafın da, bu teklifi kabul etmesi şarttır. Bu olmadığı takdirde, nikah sahih olmaz. İcap ve Kabulde yani evlenme teklifinde bulunma ve bu teklifi kabul etmede kullanılan kelimeler, kesinlik bildiren, geçmiş zamana ait fiil kipleriyle (Nikah ettim, Evlenmeyi kabul ettim gibi) olması gerekir. Nikah edeceğim, Evleneceğim gibi ileriye dönük anlam ifade eden sözlerle nikah olmaz. Mutlaka kesin ifadeler kullanılması gerekir.

Bir başka şart da; Şahitlerin olmasıdır. İslama göre, en az iki erkek veya en az bir erkekle iki kadının şahit olması gerekir. Daha çok olabilir. Ama bir erkeğin şahitliği yetmez. Erkek bulunmayan ortamda ikiden çok kadın şahit olsa da yine yeterli olmaz. Aralarında mutlaka bir erkeğin olması gereklidir.

Nikahın bir başka özelliği de, Duyurulmasıdır. Ailelerden ve çevreden gizli tutulan nikah da sağlıklı bir nikah sayılamaz. Mutlaka duyurulması, ilan edilmesi gerekir.

Bütün bunlar, Allah adına yapılır, zira Rasulüllah (s.a.v) Veda Hutbesinde kadın haklarından bahsederken; “siz, onların cinselliklerini Allah’ın kitabıyla kendinize helal ettiniz” buyurarak, bu helalliğin Allah’ın kitabına göre olduğuna vurgu yapmaktadır.

İşte bütün bunların yerine getirilebilmesi için dini nikahın yapılması gereklidir.

Bu şartlara uygun bir şekilde ve Allah adına yapılan nikahlar, sahihdir.

2. İmam Nikahının boşaması nasıl olur, resmi nikah bitince İmam Nikahı da bitmiş olur mu:

Nikahın sona ermesi, Talakla yani boşamayla olur. Bir erkek hanımına şartlarına uygun ifadelerle talak verdiğinde, hanımı kendisinden boş olur. Bu boşamada dini olan nikahı da, resmi olan nikahı da sona erer.

Kağıt üstünde boşanıp, dinen boşanmadığını söyleyenler, yanılmaktadır. Zira onlar da, bir evrakı imza ederek boşanmayı kabul ettiklerini onaylamaktadırlar. Boşanma davasını hanım açsa bile, kocanın bu davanın sonucunu onaylaması boşanmayı kabul etmek demektir. Dolayısıyla nikah, sona ermiş olur.

3. Özellikle Yurtdışında, evli çiftler resmi olarak ayrılmış gözükerek “Dul Maaşı” alıyorlar.

– Alınan bu para helal mi:

Yurtdışında sosyal yardım alabilmek için boşananlar, dinen de boşanmış sayılırlar. Almış oldukları yardım, gerçekten ayrıldıkları için ise, meşru olur. Beraberliklerini sürdürdükleri halde yardım alırlarsa bu yalan ifadeye dayandığı için meşru ve helal olmaz.

– Bu eşlerin birbiriyle münasebetleri nasıl olmalıdır:

Dinen boşanmaları gerçekleşen ve birbirlerine dönme imkanı oldukları halde süresi içerisinde dönmeyenlerin ayrılıkları (boşanmaları) kesinleşmiş olur. Bunların birbirleriyle olacak münasebetleri, bir yabancı erkekle bir yabancı kadının münasebeti gibi olur. Ancak, süresi içerisinde vazgeçme imkanı olup da vazgeçenler yani üç talağın tamamını vermeyenler, bir veya iki talak verdikten sonra pişman olup, boşanmaktan vazgeçenler için birlikte yaşamakta bir sakınca yoktur.

Bu durumda, ilgili sosyal kurumlara da, birlikte yaşadığının bilgisini vermeleri gerekir.